Tarihçe

Kitap Basılı veya yazılı kağıt yapraklarının bir araya getirilmesiyle ve insanların hislerini, fikirlerini, başkalarına, uzaktakilere bildirmek, kendilerinden sonra gelenlere ulaştırabilmek için kağıtlara yazmak suretiyle meydana getirilen eser. Uzakta bulunan bir kimseye yazılan mektup veya pusula manasında da kullanılmıştır. Lügatte, kitap, “yazı yazmak” manasındadır. Kur’an-ı kerim’de; çeşitli manalarda sık rastlanan kitap kelimesi Allahü tealanın peygamberlerine gönderdiği vahiyler manasında da kullanılmıştır.

 

Günümüze gelinceye kadar, ilim ve tekniğin gelişmesine paralel olarak kitap da şekil, hammadde ve muhteva olarak çeşitli değişiklikler göstermiştir. Matbaanın bulunuşuna kadar kitaplar belli bir zümreye hitap ederken, bu keşiften sonra kitap yavaş yavaş insanların günlük hayatına girmiştir. Okuma-yazma oranının artması kitaba olan ilgi ve ihtiyacı da arttırmış, buna paralel olarak kitapçılık sanayii alabildiğine gelişmiştir. İlerde bu gelişmenin hangi noktaya kadar varacağını kestirmek zordur. Şimdiden, basılı kitap ve gazete yerine “konuşan kitap ve gazeteler”den bahsedilmeye başlanmıştır.

Tarihi kazılardan elde edilen bilgilere göre eskiden günümüze kadar kitabın, şekil olarak, geçirdiği değişiklikleri takib etmek mümkündür. Kullanılan yazıya ve malzemeye göre kitaplar değişik şekiller almıştır. Kağıdın bulunuşundan evvel yazılar maden, taş, tahta, kil tabletler üzerine kazınırdı. Sümer, Asur ve Hititler kül tabletler üzerine yazardı. Çinliler ipek kumaş kullanırlardı. Nil kıyılarında ise yaprak haline getirilmiş papirus lifleri kullanıldı. Papirüs hafif, esnek fakat dayanıklı bir maddeydi. Ele geçirilen ilk kitaplar M.Ö. 2700 yıllarına aittir. Bunlar eski Mısırlıların dua, adak, vakıf gibi konuları içine alan Ölüler Kitabı isimli dini eserleridir. Kitaplar ağaç bir silindire sarılmış ağır tomarlar biçimindeydi. Yazı papirüsün yalnız bir yüzüne fırça ile yazılırdı. M.Ö. 7. yüzyılda papirüs Mısır’dan, Yunanistan’a, oradan da Romalılara geçti. M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar 15 m uzunluğunda 15-30 cm genişliğinde papirüs tomarları kullanmaya başladılar. Roma’da bazısı halka açık kitaplıklar, ender kitap kolleksiyoncuları vardı. Kitapçılar ithal ve ihraç ettikleri eserlerle geniş ticaret yaparlardı.

 

Kitabın gelişiminde ikinci önemli merhale kağıdın ortaya çıkmasıyla olmuştur. Kağıt yüzyıllardan beri Çin ve Türkistan’da kullanılmaktaydı. Kağıdın ilk defa 105 yılında Çin’de kullanıldığı tahmin edilmektedir. Ancak insanların büyük bir bölümü kağıdı tanımıyordu. İpekten elde edilen kağıt da çok pahalıydı. Kağıdın paçavradan elde edilmeye başlanması ve Avrupa’da tanınması kitaplarda parşömen yerine kağıt kullanılmasını sağladı. Bu da maliyeti düşürdü ve kitap sahibi olmak nisbeten kolaylaştı. Ancak, az zamanda çok ve çabuk kitap elde etmek henüz mümkün değildi. Kitaplar kopya edilerek çoğaltılıyordu. Bu işi yapan bir yazıcılar (katipler sınıfı vardı. O zamanlar harfler, yazılmaktan ziyade resmedilirdi. Hüsn-i hat (kaligrafi) denilen güzel yazı (hattatlık) işi sıkı kuralları olan bir sanattı. Kitapları süslemek (tezyin) ise ayrı bir sanattı.

Öğretimin yaygınlaşması neticesinde, adına tahta kalıp baskı da denen ksilografi yolu denendi. Bu baskı tekniğinde; basılması istenen şey tahta levhalar üzerine kabartma olarak kazınıp üzerine mürekkep sürülerek basılıyordu. Çin’de 8. yüzyılda kullanılan bu usul, Mısır ve Suriye’de önceleri kumaş üzerine motif basmak için sonraları ise kağıt kullanımı yaygınlaşınca kitaplardaki resimlerin ve daha sonra yazıyla beraber resmin çoğaltılmasında kullanıldı. Bu metinler tahta üzerine ters olarak kazınıyordu. On beşinci yüzyılda birkaç yapraktan oluşan ve ancak bir yüzüne baskı yapılabilen kitapçıklar basıldı. Ksilografik metodun yetersizliği ve geniş yazılara imkan vermemesi tipografinin gelişmesine sebeb oldu. Tipografide harfler sökülüp takılmakta ve birkaç defa kullanılmakta idi. Bu metodla batıda ilk kitap 1450’de Almanya’da basıldı. İtalya’da 1465, Fransa’da 1477’de ilk kitap basıldı. On beşinci yüzyılda 35.000 kitap basıldığı tahmin edilmektedir. 1501 yılından önce basılan eserler el yazmalarına çok benzer.

Kitabın gelişiminde üçüncü ve en önemli merhale matbaanın keşfiyle oldu. Bu keşifle beraber kitabın günümüze kadar ulaşan gelişmesi başladı. Matbaa ile kitap elde etmede en büyük engel olan “yazma” problemi halledildi. Kısa zamanda, çok sayıda kitap elde etmek mümkün oldu. Baskı ve kağıt sanayiindeki gelişmelere paralel olarak maliyeti düştü, kitap sahibi olmak çok kolaylaştı (Bkz. Baskı ve Baskı Tekniği). Günümüzde her gün milyonlarca kitap basılmakta, dünyanın dört bir tarafına dağıtılmaktadır. Bugün kitap girmeyen bir yer kalmamıştır. Kitap artık yaygınlaşmış, herkesin malı olmuştur. Kitapçılık zamanımızda bir endüstridir. Bu endüstri, dev yayın şirketleri, gelişmiş kağıt sanayii, en ileri baskı teknikleriyle çalışan matbaalar, en modern usullerle faaliyet gösteren dağıtım ve pazarlama şirketleriyle büyük boyutlara ulaşmıştır. Bununla beraber zararlı kitaplardan, yayınlardan, insanları korumak, henüz halledilmemiş bir problem olarak bütün vehametiyle, ortada durmaktadır.

 

İstanbul’da Cağaloğlu (eski adıyla Babıali) ve Sahaflar Çarşısı Türkiye’nin kitapçılık merkezidir. Sahaflarda daha ziyade antika, zor bulunur, değerli kitaplar satılır.

DEBİYATIMIZDA İLKLER

İlk yerli roman :Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat

*Batılı tekniğine uygun kusursuz ilk roman :Halit Ziya Uşaklıgil/Aşk-ı memnu

*İlk çeviri roman :Yusuf Kamil Paşa/ Fenelon’dan Telemak /1859

*İlk köy romanı :Nabizade Nazım / Karabibik

*İlk psikolojik roman:Mehmet Rauf / Eylül

*İlk realist roman :Recaizade Mahmut Ekrem / Araba Sevdası

lk tarihi roman :Namık Kemal / Cezmi , Ahmet Mithat /  Yeniçeri

*İlk hatıra kitabı :Babürşah /Babürname

İlk hikaye kitabı :A:Mithat /Letaif-i Rivayet

Türkçe yazılan ilk kitap :Kutadgu Bilig

Dünya edebiyatındaki ilk modern roman :Cervantes/Don Kişot

*İlk makale :Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi

Dünya edebiyatındaki ilk hikayeci ve eseri: Boccaio Decamkeron

İlk Kitap Ne Zaman Yazıldı?

Bildiğimiz kadarıyla kitaplar Orta Çağda ortaya çıkmıştır.Onlara biraz olsun yakınlığı olan şey,papirüs rulolar üzerine yazılardır. Bu rulolar,papirüs yapraklar birbirine yapıştırılarak hazırlanıyordu. Eski Romalılar, bunları bildiğimiz “cilt” anlamına “volumen” diye isimlendirmişlerdir.

15. yüzyılın ortalarına doğru,papirüsün yerini parşömen ve “vellum” denilen malzeme aldı. Parşömen, koyun ve keçi derilerinden yapılıyordu. Buzağı derisinden hazırlanan vellum ise, daha ince parşömen niteliğindeydi. Şimdiki yaprak yerine geçen her tabakanın bir yüzüne Grani bir sayfaya yazılıyor ve bu tabakalar aynı boyda, aynı ende kesilip birleştiriliyordu .Böylece bir cins “kitap” meydana gelmiş oluyordu.

 

1 Response to Tarihçe

  1. ercan3405 says:

    Bir insana okuma aşkı ve onu tatmin edecek kitap verin; emin olun ki bu adam
    mutlu olacaktır.

Leave a comment